Zamanın Sisi: Her şey Yolunda Giderken Bu Boşluk ve Eksiklik Hissi de Nereden Çıktı?

Nietzsche, yalnızca gerçek sanatçıların ve çocukların boza boza inşa ederken suçluluk duymadığını söyler. 

“Geç kaldın, zamanını boşa harcayacaksın, yanlış yapacaksın, yetersizsin, pişman olacaksın!” 

Çoğu zaman korkularımız, kaygılarımız ve ürettiğimiz olası senaryolar hapishanemiz haline gelir. Ancak en büyük korkumuz başımıza geldiğinde özgür hissederiz. Hatta şunu çok sık duyarız; yaşadığımız olumsuz durumun şiddeti, zihnimizde ürettiğimiz senaryodan çok daha az kaygı ve korku yaratır. 

Çünkü başımıza gelmeden önce önlem almak istediğimiz ya da yaşanmasın diye harekete geçmediğimiz her senaryonun rahatsızlık seviyesi artarak devam eder ve ürettiğimiz senaryolarda kontrol elimizde değildir. Ancak başımıza gelen olaylarda kontrol ve çözüm yolu elimizdedir. Zihnimizdeki kurguladığımız her olay gerçeğe dönüşmez. Düşüncelere ve duygulara “rağmen” eyleme geçiyor olmak hayatımızın kontrolünü elimize almamızı sağlar. Duygu ve düşüncelerin davranışa geçmeden değişmesini bekleyemeyiz. 

Erteleme “zayıf çocuk egomuza” dönmemiz demektir. İrademizle kendimizden ve gerçeklikten uzaklaşmamız gözlemci bakış açısıyla duygu ve düşüncelerimize bakabilmemizi sağlar. Duygularla aramıza bir mesafe koyar. İçimizdeki duyguların şiddeti azaldığında daha makul yanıtlar verebiliriz. Ancak bütün hayatımızı bu geri çekilmeler üzerine inşa edersek duygularımızdan ve kendimizle yüzleşmekten uzaklaşır ve kendimize yabancılaşırız. Ernest Becker bu durumu “sessiz geri çekilmeler” olarak tanımlar. İstemeyi, arzulamayı, ısrar etmeyi unuturuz. Bir yandan boşa geçtiğini düşündüğümüz zamana karşı suçluluk duyarız bir yandan da kendimizi ertelemenin konforuna bırakırız.

Çoğu zaman bu durumun sorumluluğunu geçmişte yaşadığımız olaylara bağlarız. Eylemsizliğin önüne koyduğumuz sebep durumun devam etmesine ve kurban sendromu yaşamamıza sebep olur. Psikoterapist Jeffrey Young bu konuda “Geçmişte ne kadar zarar gördüğümüz, değişim sorumluluğu almamanın bir bahanesi olmamalı.” der. 

Yaşadığımız olaylarda sınırlarımız ihlal edilmiş, kendimizi savunamamış olabiliriz. Ancak bu durum sistemin devam etmesi veya edeceği anlamına gelmez. Üzerinde kontrolümüzün olduğu tek şey “şu an” ve “kendimiziz”.                

Kaynakça

Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio’nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir